logo

MİLLİYETÇİLİK RUHU

MİLLİYETÇİLİK RUHU

MİLLİYETÇİLİK RUHU

Global bir oyun oynanmakta ve bir oyun içinde oyun oynanmakta, sonrası çok mühim; insanımızı gerçek kimliğinden uzaklaştırarak, girdiği sendromu ancak ve ancak ilgi ve alaka gösterenin uzattığı el ile atlattığına şahit olduk. Görülmeyen gizli oyunların tebliği ile yetkin kuruluşun vazifelendirdiği kimseler vasıtasıyla olabildiği gibi, hiç onlarla doğrudan irtibatı olmayan kitaplarla veya şahıslar vasıtasıyla yürütülebilmektedir. Sosyal olaylar ortaya çıkaran ilişki ağları çok karmaşık, nedenler genellikle birbirleriyle alakasız ve örtülü gibi olsa da bağlantıların açığa çıkarılması kolay değildir.

Doğal eğilimler ve uzman yeterli kadroların oluşturulmasıyla mamafih yüce yaratıcının kelamıyla şu an yaşanılanlara anlam verebilmek için tam anlamıyla geçmişi irdelemek gerekir. Global ideolojik boşluk ve yaşama nedeni ve kimlik arayışı içine giren toplumlara tarihte önayak olunmasıyla önemli bir olgu oluşturan Türkler bu özgün görevini halen devam ettirdiğini kanıtlamıştır. Elbet Türkler tarihlerinin hiçbir döneminde birleşememişlerse de İslam İmparatorluğu kurabilmişlerdir. Hak din İslam merkeziyetçiliği altında yüzyıllarca varlığını sürdürerek fetret devri sonrası tekrar kendini ispatlayarak tüm inananlara kendini ispatlamıştır.

Türkler ve yandaşlarınca biraz daha yakından ve samimi bir gözlemle İslam çatısı altında birlik olma sevdasına çok yakın olduğumuz kanısındayım. Dünyada belli bir bilinç oluşmaya başladığı gibi kökeni ne olursa olsun inananlarca yapılan fedakârlıklar elbet bir sonuca ulaşacaktır. Yakın zamanda Devlet ve hükümet başkanları arasındaki gizli açık birçok görüşmelerin, kongrelerin ve istişarelerin bu amaçla yapıldığı aşikârdır.

Tüm bu yaşananları bir araya getirince, çevremizdeki coğrafyayı da aşan bir istikrar oluşturulması, söz konusu süreci kararlı yönetmek elzemdir. Derin ve gizem dolu ardı sıralı yaşanmışlıkların bizlere ders niteliğinde olup, geri dönüşü olmayan hatalara düşmeksizin idame ettirerek hem kendimizi hem bizlere inananları riske atmadan hedefe varılmalıdır. Dışarıya bağımlı bir çok devşirmelerin propagandalarıyla ve global entelijansiya (aydınlar topluluğu) tetikçilerinin baskıcı yaptırımlarının artık bir ifade etmediğini görmek bile, inananlara güç ve moral veriyor.

Geçmişte bin bir türlü oyunlarla sınırlarımızı küçülterek hatta toplumumuzu kültürel sömürerek, bizlere eğriyi, doğru gibi empoze etmişlerdir. Birçok haddini bilmez insanları kışkırtarak, mazlumların üzerine saldırtarak, kul hakkı demeksizin demokratikleşme adına yuvaları dağıtanlar, elbet gün gelecek hesap vereceklerdir. Zaman eski zaman değil zaman haklının hakkını geri alma anıdır. Devletimizin her daim yanında ve destekçisi olmayı görev bilerek son nefesimize kadar sahip çıkma zamanıdır.

Yeni Dünya düzeninde artık küresel sistem değişti. Bizler toplum olarak bilhassa kendimizi, bu “Yeni Dünya Düzeni”ne ayak uydurmalıyız. Toplumların ayakta durmasıyla devletler varlıklarını sürdürebilirler. Sen artık halkı dinleyecek ve özümseyeceksin ki halk saygı duysun, destekçin olsun sonuna kadar..! 

Tüm coğrafyayı kucaklayarak ortak bir ideolojiye, özgürlüğe, eşitliğe davet ederek, birliktelik çatısı altında barış ve adalet medeniyetini oluşturmalıyız. Milliyetçilik ruhuyla hareket edilerek eski benliğini tekrar kazanarak yol alanlar, elbet bir gün fedâkarlıklarının meyvelerini alacaklarıdır.

Volkan Yaşar Berber

Etiketler: » » » » » » »
931 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.