logo

Nerede O Eski …

Nerede O Eski …

Nerede O Eski …

seçim 2014

Ve işte gelip kapıya dayandı bir seçim daha. Ama nedendir bilemiyorum yerel seçimler üzerine olan bu yazıma başlarken kullanmalı mıyım kullanmamalı mıyım dediğim diye tereddüt ettiğim cümleler diziliyor sıra sıra önüme.

Başlık olarak kullansam yanlış anlaşılmaya yahut kasten yanlış anlamaya o kadar müsait ki yutkunduğum cümleler. Ama yine de yazıma başlık olarak belirlememiş olsam da diyorum ki “Nerede o eski “Seçim Yalakalıkları”. . .

Neden böyle bir cümle !!! Şöyle ki; hatırlıyorum da eskiden yerel seçim dönemi geldiğinde her ne kadar bir önce ki seçimi galibiyetle tamamlayıp yönetimi 5 yıllık süre için devralan ekipler seçim dönemine kadar ki belki de 4,5 yıllık süreyi yan gelip yatarak geçirse de son 6 ayında veya 1 yılında harıl harıl çalışır seçmenin gözüne girmeye çalışırdı.

Hele bir de 6 aydan kısa süre kalmışsa seçime; aman Allah’ım bütün kaldırımlar hızlıca sökülür derme çatma bir müteahhite iş verilir ve yarım yamalak da olsa seçime yetiştirilirdi. Ve asfaltlarımız baştan aşağı kazınır yamalar, çukurlar giderilirdi. Sokaklarda yalınayak gezmek, karşılıklı kale kurup yeni asfaltta daha henüz bir tek araba üzerinden geçmeden maç yapmak zevkini tattırırdı bize aylak belediye yönetimlerimiz.

Ama bilirdik aslında belediyemizin 4 yılı aşkın süredir yan gelip yattığını ve seçim gelip kapıya dayandığı için; göz boyayıp oy kapabilmek için, bizleri kandırmak için bunları yaptığını inanın bilirdik,,,  ve kanardık. Belki de kanmak istediğimizdendi kanmamız.

Fakat şimdi geldiğimiz nokta da karış karış gezerken İstanbul’umuzu; hangi parti tarafından yönetiliyorsa yönetilsin hiç fark etmeksizin bu kötü de olsa “kötünün iyisidir” diye baktığımız belediye alışkanlığının top yekûn ortadan kalktığını görmekteyim.

Ne asfaltlar yenileniyor, ne kaldırımlar sökülüp değiştiriyor ne de bir boyama ile sokağımız güzelleştiriliyor. Çünkü parti liderleri tek başına bütün yükü göğüslemiş durumda… Mesela; seçmen öyle bir hale gelmiş ya da getirilmiş ki Sayın Başbakan il ilçe demeden köy kasaba demen her gün bir yerde düzenlediği mitingler ve sergilediği davranışlar partisinin belediye başkanına, belediye başkan adayına da ya da belediye yönetimine düşen yükü onların omuzlarından çekip alıyor. Ve netice olarak her ne kadar “yok” denilse de alt kademelerde yani belediye yönetimlerinde rehavete sebep oluyor.

Mesele çok basit!  Nasılsa kazanırız… Muhakkak ki kazanılacak yer zaten kazanılacaktır. Lakin fazla detaya girmeksizin diğer çarpıklıklara hiç değinmeden sadece ve sadece ilçelerimizde ki asfaltlama sorununa yolların ne derece çukurlarla dolu olduğuna, yollar üzerinde ki yamalı kısımların miktarına dikkat edersek ve de seçime bu yazının kaleme alındığı tarihten itibaren bir ay dan daha kısa bir süre kaldığını da hesaba katarsak söylediklerimizin ne derece doğru olduğunu rahatça görebiliriz.

“Kağıthane”  de seçime kısa bir bakış….

Doğduğu günden beri Kağıthane de yaşayan, yıllardır da Kağıthane siyasetinin havasını teneffüs etmiş birisi olarak önümüzde ki yerel seçime yönelik bir değerlendirme de bulunacak olursak; mevcut belediye başkanımız Sayın Fazlı KILIÇ’ ın final de ki ipi, açık ara farkla göğüsleyeceği kanaatindeyim.  30 Mart akşamı çıkacak sonuç tablosunun son iki yerel seçim sonucunda çıkan tablodan çok farklı olacağını düşünmüyorum. Yine son iki seçimde olduğu gibi Kâğıthane’de birinci olarak Adalet ve Kalkınma Partisinin ikinci sırada ise yine Cumhuriyet Halk Partisinin olacağını, bu açıdan tabloda hiçbir değişiklik yaşanmayacağını düşünüyorum. Lakin önceki seçimlerde üçüncü sırayı alan ve son iki seçime Hasan Hüseyin CEYLAN gibi çok çok güçlü bir aday ile giren Milliyetçi Hareket Partisinin özellikle de aday değişikliğinin de getirdiği zaafla yerini korumasının güç olacağını ve üçüncü sırada ki yerinin bir ihtimalle Saadet Partisi Adayı Sayın Zeynel KESKİN’e kaptırabileceğini düşünüyorum.

Bazı değişiklikler etki yapar ancak sonuç değişikliğine bunlar yeterli değildir!

Mesela; Saadet Partisi gerek ilçe teşkilatı gerekse de başkan adayı Zeynel Keskin ile ummalı bir çalışma içerisinde. Ve yine Cumhuriyet Halk Partisi de gerek Mustafa Sarıgül’ün İstanbul Büyükşehir Belediyesine aday gösterilmesi gerekse de Kağıthane ilçe Başkan Adayı Serdar KURŞUN’un kendi özverisiyle kattığı hava belki sıralamada ufak çaplı değişikliğe neden olabilir ama neticeyi etkilemeye kesinlikle yetmeyecektir.

Netice olarak; bağımsız aday olduğu günden bu güne dek bizzat ve şahsen tanığımız isim olan Sayın Başkan Fazlı KILIÇ, seçimlerin ertesi günü olan 31 Mart da görevinin başında Kağıthane’mizi yönetmeye devam edecektir.

Av.Hasan Ferhat Karagöz

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » »
1562 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.