logo

ÖSYM’NİN MABEL MATİZ’Lİ SORUSU MU MEB’İN GÖKKUŞAĞI MASKESİ Mİ MASUM

ÖSYM’NİN MABEL MATİZ’Lİ SORUSU MU MEB’İN GÖKKUŞAĞI MASKESİ Mİ MASUM

ÖSYM’NİN MABEL MAPEZ’Lİ SORUSU MU MEB’İN GÖKKUŞAĞI MASKESİ Mİ MASUM

Çoğumuz duymuşuzdur “Şüyu vukuundan beterdir” sözünü. Herhangi bir konu hakkında yayılan haberin ya da bilginin, o olayın gerçekleşmesinden daha zararlı ve yıkıcı olduğunu ifade etmek için kullanılan bir deyimdir bu. Bazen yanlış ve karşı çıkılması gereken bir olayla karşılaştığınızda bu sözün derin anlamını düşünerek gündem etmez konuyu unutulmaya terk edersiniz. Ancak pervasızca ve gözünüzün içine sokulurcasına yapılan öyle yanlışlarla karşılaşırsınız ki bıçak kemiğe dayandı diyerek -amiyane tabirle- ağzınızın fermuarını açmak zorunda kalırsınız. İşte böylesi bir durum üzerine sözün neresinden başlayacağımı bilememenin tereddüdü içerisindeyim.

Kelimeler masum değildir ve bir mesaj saklar her bir cümle. Kimi işaretler vardır; hayatın olağan akışı içerisinde önemsiz görürsünüz de bir sembolü taşır muhtevasında. Mesela, hafta sonu yapılan YKS Sınavı, TYT Türkçe soruları arasına sıkıştırılan, İngilizce kökenli bir kız ismi ve sarhoş anlamına gelen yunanca bir soyadını kendine yakıştıran ki -gerçek adı bu değildir- erkek sanatçı(!) Mabel Matiz’e ait şarkı sözünden bahsedelim. Sözü soru olabilecek yüzlerce yazar, şair veya ozan varken sapkınlığa ve fıtrata başkaldırmaya hizmet eden şarkılarıyla malül bir sanatçı(!)’ nın sözlerinin YKS’de soru olması ne kadar masumdur?

Sosyal medyada ÖSYM’nin anladığı dilde  “çoktan seçmeli”  olarak sorduğum soruları tekrar edecek değilim. Ancak bu sorunun, doğru cevabın bulunmasıyla öğrencinin gündeminden düşebilecek kadar basit bir soru olmadığını söylemeliyim.  Soruda geçen, “Gözümün gördüğü, göğsümün bildiği ile bir değil”  sözü, ince işçilik içeren, İstanbul Sözleşmesi ile meşruiyet(!)  kazanmaya çalışan ve adeta bir pandemi’ye dönüşen sapkınlığı adres gösteren subliminal bir mesajdır. 

“Yalnız değil, yanlış değilsin utanma” diyen nevzuhur bir tipin, fıtratı sorgulayan şarkı sözleri, hangi amaçla TYT sorusu olarak öğrencinin karşısına çıkarılmıştır? ÖSYM’nin cevap vermesi gereken asıl soru budur!

Nesilleri ve ekinleri ifsat edecek bir zihniyetin elinden çıktığı besbelli bu soru ile MEB’in ve Sayın Bakan’ın reklamını yaptığı, kendi halinde masum renkler iken, LGBTİ’ nin simgesi haline gelen gökkuşağı desenli maskelerin bir farkı var mı bilemedim. Nasıl ki kiliseye dikili artı işareti artık dört işlemdeki bir toplamayı ifade eden bir simge olmaktan çıkıp teslisi remzeden bir işaret ise; artık hiçbirimiz bu saatten sonra, ne ÖSYM’nin sorduğu bu soruya, ne de MEB’in çocuklar için ürettirdiği bu maskelere hüsnü niyetle bakamayız. Yusuf Kaplan’ın “Sistemi değiştirmek için yola çıkmıştık biz; bizi sistemin kölelerine dönüştürmek üzere olduklarını, bütün ilkelerimizi, ölçütlerimizi etkisiz hale getirdiklerini görüyor, kahroluyorum.” diyerek, büyük bir tehlikeye dikkatimizi çektiğini görmezden gelemeyiz.

Bir dönemin klişe ifadesi “Çiçeklerin renginde kasıt yoktur” sözü tedavülden kalkalı çok oldu. Artık, ne gökkuşağı bizim çocukluğumuzdaki gökyüzünü süsleyen ebemkuşağıdır ne de “Gözümün gördüğü, göğsümün bildiği ile bir değil” sözü öylesine sorulmuştur. Eğer teyakkuz halini terk edersek; bilelim ki Arif Nihat Asya’nın;

“Bize bir nazar oldu, Cuma’mız Pazar oldu,
Ne olduysa hep bize, azar azar oldu”

Dizeleriyle ifade ettiği bir savrulmaya ve yozlaşmaya azar azar ve yedire yedire alışacağız.

İdris ŞEKERCİ
EBS İstanbul6 No.lu Şube Başkanı

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
1313 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.