logo

ÖZKÖSE: Zihinsel Krizle Karşı Karşıyayız!

ÖZKÖSE: Zihinsel Krizle Karşı Karşıyayız!

ÖZKÖSE: Zihinsel Krizle Karşı Karşıyayız!

AGD Kağıthane, Ensar Vakfı Kağıthane, İHH Kağıthane, Kağıthane Gençlik Platformu, LİDER İmam Hatip Okulları Mezunları Derneği ve Yedi Hilal Kağıthane Şubesi tarafından 27 Aralık Cuma Saat:19.00’da Sultan Selim Kültür Merkezinde “Mazlum Coğrafyalar” konulu bir konferans gerçekleştirildi.

Düzenlenen konferansta, Suriye’deki çatışmaların ortasında kalarak tutuklanan ve daha sonra serbest bırakılan Gazeteci Yazar Adem Özköse, Mazlum Coğrafyalardan ve Müslümanların durumundan bahsetti.

Müslümanlığınız Adalet Üretmeli

Gazeteci Yazar Adem Özköse yaptığı konuşmada; “Arkadaşlar Müslümanlığınız merhamet üretmeli, insanlık üretmeli, adalet üretmeli. Soralım kendimize bizim Müslümanlığımız gerçekten bunları üretiyor mu? Müslümanlar zulme uğradığında yanında olabiliyor muyuz? Benim peygamberim Müslüman olmayan komşusunun hakkını savunan bir peygamberdir. Birbirimizle konuşmaya ihtiyacımız var. Birbirimizi anlamaya çalışmamız lazım.

Evrensel Bir Dile İhtiyacımız Var

Zihinsel bir krizle karşı karşıyayız. İnsanlık merkezli evrensel bir dile ihtiyacımız var. Asıl oruç Ramazandan sonra, asıl Hac’da Hac’dan sonra başlar. İbadetler bir vesiledir. Gaye bu ibadetlerle iman sahibi olmak, ihsan sahibi olmak, insan olmaktır. İslam insanı insan kılar her şeyden önce. Onun için binaya şuna buna yatırım yapmaktansan insana yatırım yapmak lazımdır. Bizim kendimizle yüzleşmemiz lazım. Sizde olmayanı başkasına veremezsiniz. Bizim yeni bir gönül diline ihtiyacımız vardır.

Anadolu ümmet demektir

Bu Coğrafya önemli bir coğrafya. Anadolu sadece Anadolu demek değil. Bütün mazlum insanlar Anadolu’ya bakıyorlar. Anadolu aynı zamanda ümmet demektir. Bizim dedelerimiz, edatlarımız dünyanın her tarafına mazlumların yanına koşmuşlardır. Bir tarihsel hafıza var. Bazen Coğrafya bazen tarih size bir takım sorumluluklar yükler. İbni Haldun “Coğrafya kaderdir” diyor ya! Böyle bir Coğrafyada yaşıyorsanız ve böyle bir tarihiniz varsa aynı zamanda sorumluluklarınız ve mesuliyetleriniz de vardır. Biz bu Coğrafyayı ayakta tutarken kendi ülkemizi değil İslam dünyasını da tuttuğumuzu unutmamalıyız. Tüm ülkelere devlet olarak yardıma koşuyoruz. Bunu takdir ediyorum ama ümmet tamamen yardım teşkilatına dönüşmemeli.

Bilgi üretmiyoruz, bilgi tüketiyoruz

Bizim sorunlarımız var bunlarla yüzleşmeliyiz. Bizden büyük adamlar çıkmalı. Niye çıkmıyor. Gazzaliler çıkmalı… Biz bilgi üretmiyoruz şuan bilgi tüketen insanlarız. Bir zamanlar biz bilgi üretiyorduk şuan tüketiciyiz. Tüketici olan bir şey veremez dünyaya. Endülüsün zirve olduğu dönemlerde köylerde bile Müslümanların kütüphanesi varmış. Herkes birbirine bilgi ile kitapla hava atıyormuş.

Okumalıyız ve gezmeliyiz

Mutlaka okumalıyız, okumadığımız gün karanlıktayız. Mutlaka bir yabancı diliniz olsun. Okumalıyız ve gezmeliyiz. Boşnaklar diyor ki yol ile yolculuk arasında en büyük engel kapının eşiğidir. Zihinlerimizdeki engeli yıkalım. Kocaman bir dünya var. Buralara açılın, dünyayı görün, İslam dünyasını görün. Kendinizi keşfetmeye çalışın. Kendi hatalarımızı görelim. Biz nerede yanlış yapıyoruz da bu haldeyiz. Biz Allah’ın ve Peygamberin istediği gibi birisi olsak asla onlar bir şey yapamazlar. Biz öyle olmadığımız için onlar istediklerini yapabiliyorlar.

Herkes bizim gibi düşünmek zorunda değil

Ben bu ülkeyi bir halının desenlerine benzetiyorum. Farklılıklar ve farklı kültürler var. Zenginlik güzel bir şeydir. Bir bahçe düşünün bahçede farklı çiçekler olsa mı daha güzel gözükür, tek çeşit çiçek olsa mı? Rengarenk olan bahçe daha güzeldir. Bu Coğrafya da rengârenk bir coğrafya. Herkes bizim gibi düşünmek zorunda değil, herkes bizim destelediğimiz partiyi desteklemek zorunda değil. Herkes bizim vakfımıza üye olmak zorunda değil. Farklılık sınırlı bir şekilde zenginliktir aslında.

Müslümanca düşünemiyoruz

Biz şuan zihinsel krizle karşı karşıyayız. Müslümanca düşünemiyoruz. Görüyorsun burada haksızlık var, hukuksuzluk var. Dünyevi menfaatlerin için üç kuruşluk dünya için, makam ve mevki için susuyorsun. Böyle bir şey yok. Onun için sözümüzün gücü kalmadı. Hepimiz bunun muhasebesini yapmamız lazım.

Ahmet Turan Kılıç’a Özgürlük İstiyoruz

Mazlum Coğrafyalarımız var, kendi ülkemde de mazlumlar var. Sivas’ta Ahmet Turan Kılıç diye bir arkadaş, Sivas Olaylarında hiçbir suçu yokken hapiste yatmaktadır. Adamın olaylarla hiçbir alakası yok. O gün ne yaptığına, nerde olduğuna dair on beş şahidi var. Aziz Nesin ismini karakolda öğrenmiş, tanımıyor bile. Dünya ile alakasız bir adam. Adamı 59 yaşında almışlar 27 senedir cezaevinde. Şuan 86 yaşında. Ve hasta, hayatının son günlerini yaşıyor Alzheimer başlangıcı da var. 8 sene önce eşi ölmüş cenazesine gitmesine izin vermemişler, müebbet vermişler. Sivas olayları ile içeri girenlerin % 90’nının alakası yok. Ahmet Turan Kılıç’la ilgili 8 tane doktorun raporu var; bu adam cezaevinde yatamaz, ağır hasta diye. Ama bu adam cezaevinde. Bunu öğrendikten sonra uykularım kaçtı. Allah bize sorar kardeşim. Bunu daha çok kişiye duyurmamız lazım. Bu mazlum ve masum kardeşlerimize devlet büyüklerimizden özgürlük istiyoruz” dedi.

Program sonrası dernek başkanları tarafından Gazeteci Yazar Adem Özköse’ye levha hediye edildi.

Hasbahçe Gazetesi Özel Haber

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
1537 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.