Son Dakika
Sömürgeci Batının Kara Yüzü: AFRİKA
Afrika Türkleri Bekliyor
Afrikalılar bütün halklardan ümidini kesti. Ancak Türkler müstesna. Çünkü diğer milletler Afrika halkının umutlarını boşa çıkardılar ve Afrika halkını İhmal ettiler.
Afrika’nın Yokluk Ülkesi ÇAD
Yüzyıllardır sömürülen, hor görülen, Afrika’nın mâkûs tarihini değiştirmek için Müslüman’ca bir tavırla canla başla mücadele verelim! Çad’a ve diğer yoksul Afrika Ülkelerine sahip çıkalım.
İHH’nın Afrika Çad’daki kurban organizasyonunda görevli olan Hasbahçe Gazetesi Yazarı Fatih Alim Daşpınar’ın izlenimlerini okurlarımızla paylaşıyoruz…
ÇAD, denize sınırı olmayan orta Afrika ülkelerinden biridir. İsmini Afrika’nın ikinci büyük gölü olan Çad Gölü’nden alır. 1870 yılından 1960 yılına kadar fiili olarak Fransızlar tarafından işgal edilmiştir. Sonrasında Fransızlar kukla rejimlerini iş başına geçirerek kaynakların günümüze kadar sömürülmesini sağlamıştır.
1960 yılında iş başına geçirdikleri François Tombalbaye; diktatörlüğü, iç çatışmalı bir dönemi 1975 yılına kadar sürdürmüştür. Bu tarihte Müslüman halkın ayaklanmasıyla tahttan indirilerek öldürülmüştür. Bu kaos dönemi Libya lideri Kaddafi’yi rahatsız etmiş ve sonuç olarak Libya ordusu Çad’ı işgale kalkışmıştır. Fransızlar bu girişimin büyük tehlike olacağını düşündüğünden, apar topar bir seçim tertip edip, Hisséne Habré’yi işbaşına getirmiş ve Libya ordusunu püskürtmüştür. Habré’de diğerleri gibi acımasız diktatörlük düzeni kurmuş ve her şeyi Fransızların emrine vermiştir. Onbinlerce insanı 1990 yılına kadar katletmiş. Sonrasında İdris Debi, ordu içerisinde darbe planlamış ve ele geçirdiği iktidarı bu güne kadar elinde tutmayı başarmıştır. Cumhurbaşkanı İdris Müslüman kimliklidir. Ülke Hıristiyan Fransız destekli hükümet tarafından yönetilir. Ülkenin yönetimi tam bir paylaşım mantığıyla dizayn edilmiştir. Bir şehrin Belediye Başkanı Hıristiyan’sa, valisi Müslüman’dır. Uzun yıllar misyonerlik faaliyetleri sayesinde 1900’lü yıllarda nüfusun %80’i Müslüman olduğu halde, şimdi Müslümanların oranı %55’lere kadar gerilemiştir. Hıristiyanların pek çoğu Arapça konuşmakta ve hatta pek çoğu Kur’an bilmektedir. Hıristiyanlaştırma ve kabilecilik faaliyetleri bir misyonerlik faaliyeti olarak oldukça etkili olmuş ve ülke Fransızlar tarafından denge siyasetiyle günümüze kadar yönetilmiştir.
Fransızlar tarafından çıkarılan ve satılan günlük petrol oranı 300 bin varil civarındadır. Ülke birçok kıymetli madenlerle doludur. Zengin altın madenleri yine çoğunlukla onlara bağlı şirketler tarafından işletilir.
Ülkenin kuzeyi çöl olsa da, güney kesimi oldukça verimli topraklara sahiptir. Yerleşimin tamamı güney kesimdedir. Dünyanın en büyük yeraltı sularına sahip olan Çad’da 40 metreden su çıkmaktadır. Buna rağmen dünyanın en fakir ve suya ulaşma oranı en düşük olan ülkesidir.
Açlık, yokluk ve sefalete rağmen Çad’da, insanı hayrete düşüren en önemli unsurlardan bir tanesi; ülkenin her köşesinde baz istasyonları kurulmuş olması ve neredeyse herkesin eline bir cep telefonu olmasıdır.
Ülkede özellikle Müslümanlar arasında eğitim seviyesi çok düşük. Hıristiyanların %90’ı, Müslümanlarınsa %10’u ancak eğitim almaktadır. Çad’dan ülkemize gelip okuyan yüzlerce öğrenci var. Ülkenin önümüzdeki yıllarda nasıl şekilleneceğine bu öğrenciler öncülük edecektir. Çad’da Müslümanlar 2. sınıf vatandaştır. Müslüman mahallelere hiç yatırım yapılmazken, Hıristiyan bölgelerinde hizmeti görmek mümkündür.
Türkiye’den Çad’a giden onlarca sivil toplum örgütü var. Bu örgütler ülkenin hemen hemen her köşesinde su kuyusu açmış ve her kurbanda ciddi kurban kesim faaliyeti yapmaktadır. Özellikle Diyanet’in hızlı bir şekilde öne çıktığını görmek mümkün. 2016 yılında İHH’nın 300 büyük baş kurban kestiği Çad’da, ilk sene olmasına rağmen Diyanet bu sene 900 büyükbaş kurban kesti. Bu da gösteriyor ki; Türkiye Cumhuriyeti fakir ülkelere daha çok el atacaktır.
Her yerde olduğu gibi burada da Türkiye sevgisi yüksek. Hemen herkes tüm açlığa rağmen Türkiye’yi yakından takip ediyor. 15 Temmuz darbe girişiminde bile Türkiye’ye yakınlığı olanlara gelip; neler yapabiliriz diyenler olmuştur.
Afrikalı halk, Türkleri Afrika’ya bekliyoruz. Sizler ümmetin liderisiniz. Siz yok olduğunuzda hepimiz yok oluruz. Biz açlığa razıyız, yeter ki siz ümmetin sesi ve destekçisi olmaya devam edin demektedir.
Yüzyıllardır sömürülen, hor görülen, Afrika’nın mâkûs tarihini değiştirmek için Müslüman’ca bir tavırla canla başla mücadele verelim!
Özel Haber: Fatih Alim Daşpınar
Etiketler: Açlık » Afrika » Afrika Türkleri Bekliyor » Afrika ülkeleri » Afrika’nın Yokluk Ülkesi ÇAD » Afrikalı halk » Arapça » baz istasyonları » Biz açlığa razıyız » büyük baş kurban » ÇAD » Çad Gölü » cep telefonu » denge siyaseti » diktatör » Diyanet » dünyanın en fakir ükesi » er Altı Zengin » François Tombalbaye » Fransızlar » Hisséne Habré » Hıristiyan » Hıristiyan Fransız » Hıristiyanlar » Hıristiyanlaştırma » İdris Debi » ihh » İslam » kabilecilik faaliyetleri » Kur'an » Libya lideri Kaddafi » Libya ordusu » misyonerlik faaliyetleri » Müslüman » Müslüman’ca bir tavır » Müslümanlar » petrol » petrol oranı » sefalet » Sizler ümmetin liderisiniz » Sömürgeci Batının Kara Yüzü » Sömürgeci Batının Kara Yüzü: AFRİKA » Su Kuyusu » suya ulaşma oranı en düşük olan ülke » Türkiye Cumhuriyeti » Türkiye sevgisi » Türkler » Yer Üstü Fakirler Diyarı AFRİKA » yokluk » Zengin altın madenleriYorum yapabilmek için Giriş yapın.
BENZER HABERLER