logo

TAVŞANIN SUYUNUN SUYU

TAVŞANIN SUYUNUN SUYU

Ava çıkmış bir avcı, Akşehir yaylasına,
Ekmekleri bohçaya, suyu koymuş tasına.

Gün batmaya meyilli, belli akşam olacak,
Gökyüzünde parlayan güneş artık solacak.

Avladığı tavşanlar bir kaç adet sadece,
Eve gidene kadar yoldayken olur gece.

Ona demişler; “Gece yolculuk etme sakın”
Avcı etrafa bakmış, Hocanın evi yakın.

Evin yanına gelip dikilmiş uygun yere,
Kapıyı çalmış avcı, eliyle bir kaç kere.

Hoca dışarı çıkıp tam karşısında durmuş,
Ne için geldiğini bu yabancıya sormuş.

Meseleyi öğrenip, avcıyı eve almış,
Epey yorulan avcı derin uykuya dalmış.

Güzel bir uyku çekip nihayet sabah etmiş,
Bir tavşan bırakarak avcı yoluna gitmiş.

Biri gelip Hocaya konaklamak istemiş,
Tavşan veren avcının arkadaşıyım demiş.

Hoca tavşandan suyun kaldığını söylemiş,
O da tavşan suyundan yapılan çorba yemiş,

Bir hafta olmamışken gelmiş başka birisi,
Hocamız anlamış ki, bitmeyecek gerisi.

Yer sofrasını kurup getirmiş bir sahan su,
Çözümü böyle bulmuş meseleye doğrusu.

Nasrettin Hocamızın tutar nüktedan huyu,
Der ki; “Gelen tavşanın bu da suyunun suyu”

Sezayi TUĞLA

Etiketler: » » » » »
957 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.