logo

TİTREYİP KENDİMİZE DÖNMEK

TİTREYİP KENDİMİZE DÖNMEK

Kısa bir bayram arası sonrası tekrar sizleri saygıyla selamlıyorum.

Ülkesini sevmede, tarihine saygı duymada, mazisi ile övünmede herhalde sınıfta kalan tek millet biz olsak gerek. İçimizde bu kadar hain varken sonuca şaşırmamak, olacağı buydu demek geliyor insanın içinden.

Zengininden okumuşuna kadar nice acı örnekler görülebilir.

Bir yanda giydiği markaların kendine verdiği ukalalıkla batı hayranlığının zirvesini yaşayan tipler. Bir yanda öğretmenlik gibi bir kutsal ünvana sahip olmasına rağmen kendi atalarını değil medeniyeti var edenler konumuna soktuğu batılılara hayranlığı sebebiyle kendi tarihini küçümseyen cahil okumuşlar. Gerçekten insanımızın damarlarındaki hücrelere kadar zerk ettikleri batı hayranlığı sebebiyle genç neslimize enteresan bir eziklik aşılamışlar.

Tarihe şöyle bir bakı versek titreyip kendimize döneceğiz. Ama kurumlarda ön yargılarını yıkmakta çok zorlandığımız nice insan tipleri var.

Gençlerin karşısına geçip: bizden hiçbir şey olmaz, biz bitmişiz, elâlem aya biz yaya vb. sloganlarıyla ve yüzündeki ukala müstehzi tavırlarıyla kendi ülkesini küçümseyen, kendi devletini basitleştiren bu garip insanlara karşı nasıl tedbir alınmalı bilemiyorum.

Batı hayranlığı sebebiyle kendi evladını aydın çağdaş medeni bir insan olsun ümidiyle gönderip Rahip olmasını engelleyemeyen Türk aydınlarının varlığı dahi kâle alınmıyor.

Batı dediğimiz insanlar kendi kültürlerine alabildiğine sahip olup, başka ülkenin insanlarını da kendilerine benzetmeye çalışıyorlar.

Alın size bir örnek:

Bugün batı dünyasında, tıp ilmi deyince üç büyük isim akla gelir: İbni Sina, Hipokrat ve Gallen. Tıbbın ana tahtına batılılar İbni Sina’yı oturturlar. Sağına Hipokrat, soluna Galleni alırlar. Çünkü onlar bilirler ki Tıp demek adeta İbn-i Sina ile hayat bulan ilmi saha demek. On asır evvel onun yazmış olduğu “el-Kanun fi’t-Tıp” isimli kitabını batılılar yüzlerce yıl okullarında kaynak ders kitabı olarak okutmuşlar ve adına “Tıbbın İncili” adını vermişlerdir. İbni Sina böyle bir dehadır. Ama buna rağmen batı dünyası Tıp eğitimi almış olan çocuklarını mesleki anlamda Hipokrat yemini yaptırarak hayata hazırlar.

Peki, neden İbni Sina tıbbın ana tahtındaki baş aktör olarak kabul edilirken, mesleğe başlama yemini olarak onun adını değil de Hipokrat’ın adını kullanırlar? Çünkü batılı ırkçıdır. Kendi ırkından başkasına Hayat Hakkı tanımaz. Hakkı sahibine teslim etmez. Bizim batıdan gelen her şeyi iyi ve doğru kabul eden sahiplerimiz de Hipokrat yeminine dört elle sarılırlar.

Hani bir zamanlar Ziya Özel adında bir doktorumuz vardı. Kanser hastalığı tedavisi ile ilgili olarak NO ekstresi adında biri sıvı ürettiğini ve bunun kanser hastalığına tedavi amaçlı kullanıldığında sonuç alınabileceğini iddia ediyordu. TV’de yapılan bir açık oturumda karşısında bulunan iki ayrı tıp adamından bir tanesi: bu bahsettiğimiz Batı Kompleksi ile alakalı duygusunu afişe eden, açığa çıkaran şöyle bir soru sormuştu:

Sizin bu kanser tedavisinde kullanmayı amaçladığımız NO ekstresi hangi batılı tıp dergisinde tavsiye edilmiştir.

“İnsanın yüzünü kızartacak bir cehalet” bunu söyleyen bir tıp adamı hem de ülkenin ileri gelenlerinden ama görüyorsunuz kendi ülkesini -bir hiç konumuna sokan- batı güdümlü zihniyet sahibi bir ilim adamı.

Acı ama şu bir gerçek ki; bizde bu tip ilim adamları maalesef yadsınamayacak kadar çoktur.

Evet, sevgili dostlar.

Mazimizin bu muhteşem isimlerini önümüzdeki günlerde de inşallah gündeminize taşımaya çalışacağız.

Hepiniz Allah’a emanetsiniz.

Selam ve dua ile.

Yaşar YAVUZ

Etiketler: » » » » »
429 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.