logo

Turgut ÜNLÜ: Çanakkale Ruhu 101 Yaşında

Turgut ÜNLÜ: Çanakkale Ruhu 101 Yaşında

Turgut ÜNLÜ: Çanakkale Ruhu 101 Yaşında

Tarihçi Yazar Turgut Ünlü-Ahmet Albayrak Röportaj

Üniversite Öğretim Görevlisi ve branşında 13 kitap yazan Araştırmacı Tarihçi Yazar Turgut Ünlü ile Çanakkale Deniz Zaferini ve sonuçlarını konuştuk…

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

1951 İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise tahsilimi İstanbul Pendik’te bitirdim. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü mezunuyum. Tarih öğretmenliği ve okul müdürlüğü yaptım. Şuan mesleğimin 44. senesindeyim. Emekli olduktan sonra dershanecilik yaptım. Şimdiler de çeşitli gazetelere haftalık yazılar yazıyorum ve TV kanallarına çıkıyorum. Tarih konuları ile ilgili yaşamımızı böyle sürdürüyoruz.

18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi

18 Mart 1915 gününün önemi nedir?

18 Mart 1915, Fransız ve İngiliz gemilerinin yani Büyük Britanya Krallığı’nın en donanımlı savaş gemilerinin Çanakkale Boğazını geçmek isterken, Nusret Mayın Gemisi’nin döşediği denizaltı mayınlarına çarpması ve kıyının her iki tarafından da yapılan topçu atışları ile gemilerin büyük zayiat vererek geri çekildiği gündür. Yani Çanakkale Deniz Zaferi Günüdür. Bugün Çanakkale Ruhu 101.Yaşındadır.

Çanakkale Boğazını geçmek istemelerinin sebebi nedir?

1914 yılının Kasım ayında 1. Dünya Savaşı başladı. 1. Dünya Savaşı’nda İngiltere, Fransa ve Rusya bir cephedeydi yani itilaf devletleri diğer karşı cephenin başını Almanya çekiyordu. Almanya’nın yanında İtalya vardı daha sonra İtalya grup değiştirdi ve sonra ne yazık ki Osmanlı da bu savaşa dâhil oldu. İtilaf devletleri boğazı geçip; Osmanlı’nın başkenti İstanbul’u işgal etmek, Osmanlı’yı bu savaşta devre dışı bırakmak, Almanya’yı en önemli müttefikinden ayırmak ve diğer yandan da müttefiki Rusya’ya rahatça silah ve erzak yardımı yapmak istiyordu. Şubat 1915’de başlayan bu deniz harekâtı “18 Mart 1915 Çanakkale Deniz Zaferi” ile son bulmuş ve daha sonra yapılacak olan Çanakkale kara savaşlarına neden olmuştur.

Nusrat Mayın Gemisi Çanakkale

Osmanlı’nın 1.Dünya Savaşına girme sebebi nedir?

Osmanlı yöneticilerinin bir politika değişikliği sonucu başta girmemiş olduğu 1. Dünya Savaşı’na sonradan dâhil olmuştur. Osmanlı Devleti önceden Trablusgarp ve Balkan savaşlarında kaybettiği toprakları geri alabilmek, kaybettikleri itibarı da bir anlamda geri alabilmek ve Goben ve Breslav Olayı” ile Sivastopol Limanı’nda Rusya’yı topa tutması sonucu 1. Dünya savaşına dâhil olmuştur.

18 MART Çanakkale Deniz Zaferi günü, neden şehitleri anma günü olarak anılıyor?

18 Mart 1915 Çanakkale Deniz Zaferi günüdür. 12 Eylül sonrasında dönemin malum askeri darbecileri tarafından Çanakkale şehitlerini anma günü olarak ilan edildi. Tarihçi olarak bunu çok olumlu bulmuyorum bunun nedeni ise tarihi Çanakkale savaşlarının asıl dünya tarihine geçen bölümü kara savaşlarıdır. Bir tarihçi olarak şunu tespit ettim; deniz savaşlarında M. Kemal yok acaba kendi kendime soruyorum M. Kemal’in bulunmadığı bir zaferi mi Çanakkale Zaferi olarak göstermek istediler?

Çanakkale Deniz Zaferi

18 MART 1915’ten sonraki süreç nasıl cereyan etti?

Boğazları geçemeyen bu güçler, Çanakkale Boğazı’nın açıklarında kalan ve batmayan gemileri ile tekrar toplandılar ve büyük bir güç oluşturdular. Zamanın Deniz Bakanı Winston Churchill idi. Madem biz Gelibolu Yarımadası’nı denizden geçemedik o zaman karadan geçelim dediler. O dönem Gelibolu yarımadasındaki ordularımızın komutanı bir Alman Generali Liman Von Sanders’dir. Yani Osmanlı’nın ordu komutanı müttefiki olan Almanlardır. Onlar da zaten diğer cephelerde ve Suriye cephesinde olduğu gibi sıkıştıkları zaman cepheyi terk edip gitmişlerdir. Her alanda kendi evladımızı yetiştirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Herkes tarihten şunu anlamalıdır; “her işte kendi evlatlarınızdan size hayır vardır.”

çanakkale kara savaşları

Çanakkale Kara Savaşları ne zaman başladı?

Çanakkale Kara Savaşları 25 Nisan 1915 yılında başladı, 25 Nisan tarihi Avustralya ve Yeni Zelanda’da “Ulusal Tatil Günü” dür, böylesi bir önem taşır. 25 Nisan’da başlayan bu saldırılar çok savaşlı olarak devam etmiştir. 25 Nisan saldırısını Otto Liman Von Sanders yanlış değerlendirmiştir. O sanmıştır ki düşman Saroz Körfezi’ne çıkacak. Hâlbuki Saroz Körfezi dar bir yerdir daha berisine çıkarma yapmışlardır ve bunu M. Kemal önceden görmüştür.

Çanakkale Kara Savaşları ne kadar zaman sürmüştür?

General Hamilton komutasındaki güçler 21 Ağustos’a kadar büyük saldırılar gerçekleştirdiler. Göğüs göğüse çarpışmalar başladı artık M. Kemal 19.Tümen Komutanı olarak savaşın içindedir. Düşman güçleri, Seddülbahir ve Arı Burnu’nda karşılandı ve püskürtüldü. 6 Ağustos’ta Suvla Koyu’na 3. çıkarma yapıldı bu da püskürtüldü. 9 Ağustos’ta 1. Anafartalar muharebesi dediğimiz muharebede saldırılar püskürtüldü. 10 Ağustos’ta Kocaçimentepe ve Conkbayırı’nda bu güçler de püskürtüldü. Yani 10 Ağustos 1915 tarihi Çanakkale Savaşlarının, Gelibolu Yarımadası’nda geçen savaşlarda İtilaf Devletleri’nin belinin kırıldığı tarihtir. 21 Ağustos’ta 2. Anafartalar Muharebesinde saldırılar geriye püskürtülünce düşman artık gücünü tam anlamıyla yitirmiştir. 1915 yılının sonuna kadar çeşitli ufak çarpışmalar olmuştur ama 21 Ağustos 1915’te savaşın canlı bölümü bitmiştir diyebiliriz.

Çanakkale Savaşına katılan asker sayısı nedir?

İtilaf güçleri 568 bin, Osmanlı güçleri 315 bin 500 askerle savaşa girmiştir. Savaştaki kayıplar ise; İtilaf güçlerinde 252 bin asker ölmüştür. Osmanlı güçlerinde ise 249 bin asker şehid olmuştur. Bu savaşlar tarihin en kanlı savaşı olarak tarihe geçmiştir. Çanakkale Savaşlarının bir başka önemi göğüs göğüse yapılmış bir savaş olmasıdır. Çanakkale Kabatepe’deki müzeyi gezenler bilirler, kurşunlar birbirine kaynamıştır. İnsanlık tarihinde böyle bir savaş yoktur. Ne demek kurşunun birbirine kaynaması? Aşağı yukarı 1-2 metreden yani çok yakın mesafeden sıkılan kurşunlar demektir.

Çanakkale Savaşının sonuçları nelerdir?

Çanakkale Savaşları tarihin kaderini de değiştirdi. Müttefiklerinden yardım alamayan Rusya’da çalkantılar başladı ve 2 yıl sonra 1917’de Çarlık Rusya’sı devrildi yerine Lenin’in önderliğinde Bolşevik’ler iktidara geldi. Rusya’da sosyalist bir rejim kuruldu ve bu gelenler derhal savaştan çekildi. Dolayısıyla İtilaf Devletlerinde önemli bir açık meydana geldi. Bir başka sonucu İtilaf Devletleri İngiltere ve Fransa güçleri emperyal güçler; biz Çanakkale ve İstanbul Boğazlarını rahat rahat geçeriz, Osmanlı’nın başkenti İstanbul’u alır Osmanlı’yı devre dışı bırakırız ve müttefikimiz Rusya’ya yardım ederiz ve savaş çok kısa bir sürede biter planı içindeydiler. Bu böyle olmadı ve savaş 3 yıl daha sürdü. Ölmüş, bitmiş, yok olmuş insan gücünün ötesinde başka herhangi bir gücü olmayan, emperyal bir güç olmayan, bir vuruşta yıkılacak denen Osmanlı’nın Çanakkale Savaşında, Türk’ün vatan savunmasının ne kadar önemli olabileceğini tüm dünyaya göstermiştir. M. Kemal’in “Ben size ölmeyi emrediyorum!” sözü… Bir insana ölmeyi emrediyorsunuz daha ötesi yok. Dolayısıyla ellerinde küçük Mushaflarla ve süngülerle düşman üstüne gidebilmenin tek yolu inanç ve vatan sevgisidir. Bunu Çanakkale Savaşlarında tüm dünyaya göstermiş olduk.

Tarihçi Yazar Turgut Ünlü Hasbahçe Gazetesi Röportaj

Son olarak Çanakkale Savaşı ile ilgili neler söylemek istersiniz?

Çanakkale Kara Savaşları sırasında hava kararmaya yüz tuttuğunda ve karşılıklı ateşkes ilan edildiğinde, birbirine kurşun sıkan insanlar birbirlerinin yaralılarını sarıp tedavi etmişlerdir. Bu açıdan baktığımızda demek ki; savaşı çıkaranlar, savaşta savaşanlar değildir. Savaş emperyal güçlerin kendi aralarındaki çıkar savaşıdır. Ama ne yazık ki savaşanlar Anzaklar, Avustralya ve Yeni Zelanda’da Büyük Britanya Krallığının sömürgesinde yaşayan masum insanlardır. Hiç tanımadığımız insanlar geldi, bizim topraklarımıza girmeye çalıştı, bu kadar insan öldü, binlerce insan yaralandı. Bugünkü ortam gibi olsa ciddi bir kin duyulması lazım olurdu. Oysa 1934 yılında M.Kemal Atatürk, Çanakkale Savaşlarının kutlama mesajı şuydu ve bugün Çanakkale’deki büyük abidenin yanında bu yazı asılıdır.

“Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar burada dost bir vatanın toprağındasınız huzur ve sükûn içinde uyuyunuz sizler Mehmetçikle yan yana koyun koyunasınız uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen “ana”lar gözyaşlarınızı dindiriniz, evlatlarınız bizim bağrımızdadır, huzur içindedirler ve huzur içinde uyuyacaklar onlar bu topraklarda can verdikten sonra artık bizim evlatlarımızdır”

18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’nin 101. yılını kutluyor, tüm şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyorum.

Röportaj: Ahmet Albayrak

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
3354 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.