logo

YA SECDEYE GİDERSE

YA SECDEYE GİDERSE

Hocamız gidecekmiş Akşehir’den Konya’ya,
Malum, yoksulluk da var, yollara çıkmış yaya.

Güneş batmak üzere yorgunluk baş gösterir,
Bir münasip han bulup, kalmaya karar verir.

Nihayet yol üstünde eski püskü han bulur,
Heybesini asarak yorgunluktan kurtulur.

Hancıyla sohbet için ocak başına çöker,
Yolculuk çilesini kelimelere döker.

Derken bir rüzgâr ile han başlar inlemeye,
Hoca kulak kabartıp koyulur dinlemeye.

Korku ile birlikte durumu şerre yorar,
Öğrenmek amacıyla han sahibine sorar.

“Sen hanın sahibisin, ben ise bir yabancı,
Bu han sallanıp inler, neler oluyor hancı?”

Hancı der; “Konağımız bazen diz üstü çöker,
Korkacak bir durum yok, duayla zikir çeker.”

O sırada rüzgârdan han sallanmaya başlar,
Hoca tedirgin olur ve çatılır kaşlar.

Muhatabına der ki, “Hancı ne söylüyorsun,
Sallanan konak için ‘ehl-i zikir’ diyorsun.

Dilediğini yapsın, tespih çeksin isterse,
Zikir bittikten sonra, ya secdeye giderse?”

Sezayi TUĞLA 

Etiketler: » » » » » » » »
915 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.