logo

Yeni Hayat Şeklimiz ve Geleceğimiz

Yeni Hayat Şeklimiz ve Geleceğimiz

Dünya Mart 2020 tarihinden itibaren farklı bir yaşam biçimine başlamıştır. Daha öncesi de var mutlaka ama net olarak Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization-WHO) açıklamasından sonra tüm dünyada tablolar, analizler ve günlük raporlar gündemimize oturmaya başladı.

Tüm bu olanlar elbette sorgulanacak ve sorgulanmalı, insanları bu duruma getiren süreç nasıl başladı, kimler tarafından ve ne şekilde geliştirildi veya kendiliğinden mi oluştu bakılmalı?

Her ülke kendi içinde araştırma komisyonu kurarak hem kendi halkı hem de diğer insanlara etkisini rapor ederek gerekli çalışmayı yapmalı. 1918’lerdeki gibi toplu ölümlere yol açan olaya “İspanyol Gribi” yakıştırması yapıldığı unutulmamalı.

Yaz gününde tüm insanları maske takmak zorunda bırakan bu “pandemi” sosyal-psikolojik-toplumsal etkileri-ekonomik yönleri-sağlık etkisi-hukuki yönleri itibariyle de incelenerek başka benzeri olabilecek problemlerin de önlemi alınmalı ve geleceğe ışık tutmalıdır.

***********

Ayasofya

Ayasofya, tarihimizin en güzel ve fethin abidesi olarak zihinlerde tekrar yerini almıştır. Bu fethin sembolünü bize kazandıran başta Fatih Sultan Mehmet Han‘a ve ceddimize saygı ve sevgimiz vardır. Dualarımız ve onların bizden razı olması çok çok önemlidir. Biz torunları olarak ata yadigârı ve onların bıraktıklarını korumak ve eserlerine sahip çıkmak zorundayız. Onların bize bıraktığı kültür ve tarih hazinemizi genişletmek ne kadar güzel.

Bugün için bu ve benzeri değerlere sahip çıkan ve vesile olan herkesten Allah razı olsun.

***********

İstanbul Sözleşmesi

İstanbul Sözleşmesi ne kültürümüzle ne de yaşantımız ve inancımızla bağdaşan bir sözleşme değildir. Artık geç de olsa miadını doldurmuştur. Bunu imza eden kişi ve kurumlar bir hata yapmıştır ve bu hatayı biran evvel telafi etmek zorundadır. Sorumluluk sahibi ve mevkide olanın bunun vebalinin bilincine varması, geleceğimizi, neslimizi koruması ve geliştirmesi asıl vazifesidir. Gelin bu İstanbul Sözleşmesini iptal edelim. Bizim zaten kanunlarımız bunlar için yeterlidir.

***********

Tarımsal üretim seferberliği ilan edilmeli

Toplum olarak çalışkan bir milletiz fakat bazen gereğini yapmaktan aciz kalmaktayız. Kahvehaneler ve caddeler boş gezen insanlarımızla dolu maalesef. Daha önce de ara ara belirtmiştim! Kullanılmayan tarım arazilerimiz var. Bu arazilerimizi; ekip-biçmek isteği olan insanlarımıza, emeklilerimize veya hakikaten çalışmak isteyen halkımıza vererek; kontrol etmek kaydı ile versek ya da kiralasak; hem boş arazimiz kalmaz hem de tarımsal girdimiz artar. Biran evvel “tarımsal seferberlik“ ilan edilmelidir.

Tarım Bakanlığımıza, belediyelerimize ve ziraat odalarımıza sesleniyorum. Gelin hep birlikte “tarımsal seferberlik“ başlatalım. Bu seferberlik ülkemizde üretimin artmasına katkı sağlayacaktır.  

Dışarıdan ithal etmekle olmaz, acilen tedbirler almamız lazım yoksa üreten değil tüketen bir ülke olacağız.

Güzel bir toplum güzel bir yaşam dileğiyle.

Fethullah FAKIOĞLU

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
949 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.