logo

LİBYA ve KADDAFİ

LİBYA ve KADDAFİ

LİBYA ve KADDAFİ

Libya’ya ilk ve son kez gittiğim tarih, ayaklanma başlamadan iki hafta öncesi idi. Bir hafta kalmıştım. Ben döndükten bir hafta sonra da Bingazi’de isyan ateşi yakıldı ve çok hazin bir sonla Kaddafi devrildi.

Triboli’ye 40 km. mesafedeki Zaviya şehrinde Libyalı Halit kardeşimin misafiri olmuştum. Çiftliğini bize tahsis etmişti. Etrafımızda birçok insan, bize hizmet etmek için çaba gösteriyordu. Mahcup olup sıkılıyorum dedim. Bu ilgi ve alaka gittiğim her yerde üst düzeyde idi. Bu bir haftada neler görmedim ki. Ülkenin her yeri şantiye idi. Tüm şirketler ve çalışanlarda Türk idi. Laleli gibi olan bir pazara gittim. Her yer kolilerle doluydu. Afrika sanki buraya akmış ne bulursa buradan tedarik etmekteydi. Ürünler çoğunlukla Türk malı idi. Velhasıl canlı bir organizma gibi hayat doluydu.

Sonrası malum! ABD eli ile iç isyan başladı. Kaddafi ise yalnız bırakıldı. Çakalların önüne atıldı. O günlerde ne çok söyledim. Türkiye bu adamın arkasında durmalı ve mutlaka müdahil olmalı diye. İsyanın başı bir avuç kişiydi. Zamanla bu sayı arttı.

Maalesef Türkiye’deki iktidar bu satranç oyununun da kaybedeni oldu. Şimdi Libya ile yapılan deniz mutabakatı bizim AKDENİZ’DE var olmamızın yasal dayanaklarından en güçlüsü oldu. Bugünde tekrar Libya vatandaşlarına vize muafiyeti kaldırıldı. Sahi, bu vize yasağını niye koymuştuk onu da hiç anlamam.

Libya bizim için sadece bir Arap İslam ülkesi değil, bir dost hem de kötü gün dostudur. 1974 Kıbrıs Barış harekâtı sürer iken mühimmatımız bitmiş, ambargo yemiştik. Libya ve Pakistan olmasa idi tüfeğe koyacak mermimiz bile yoktu. Allah (c.c) her iki devletten ve milletten de razı olsun.

Bir kaç sene önce isyanın ardından kaçarak Türkiye’ye sığınan bir general bir yaşanmış olayı anlattı. Çok duygulandım ve çok üzüldüm..

General; “Türkiye’den Kaddafi’ye bir heyet gider. Başında o zamanın bakanı olan rahmetli Recai Kutan vardır. Kaddafi’nin huzuruna çıkar ve sorunu anlatır. Türk müteahhitlik firmalarının alacağı 40 milyon dolar için ricada bulunur. Kaddafi güler ve olur halledelim der. Lakin sayın bakan ben size geçmiş bir olayı anlatayım da siz bilin ve bir daha böyle bir konu için bana gelmeyin der ve ekler:

Ben yıllar önce ülkede kalkınma programı için start verdim. Bütün taahhüt ve inşaat işlerini Türk firmalarına verme kararı aldım. Bana tüm dünyadan büyük baskılar geldi geri adım atmadım. Çağırdım davet ettim Türk firmalarını, işleri onlara verdim. Baktım paraları yok. Talimat verdim ve ön avans olarak 2.5 milyar dolar parayı peşin verdim. Sonra ne mi oldu? Parayı alan tüm şirketler çivi çakmadan buradan kaçtılar. Ben ne yaptım biliyor musunuz sayın bakan? Bu skandalı örtbas ettim. Çünkü buraya yarın gelecek gerçek Türk firmalarına karşı ön yargı oluşmasına izin vermedim. Ben 2.5 milyar dolar için sizin kapınıza gelip şikayet etmedim. Siz ise bu kadar küçük bir para için bana geliyorsunuz.”

Bugün, küçücük canı ile 6 milyonluk ve de bölünmüş olan Libya, bize hayat veren bir anlaşmaya imza attı. Müteşekkirim onlara.

Türk devletinin siyasi karar alıcıları ve dış politikayı oluşturan kişilere bir tavsiyem var.

Eğer siz karar alıcılar, zamanında; Irak’ta, Suriye’de, Libya’da, Mısır’da ve Tunus’ta velhasıl “Arap Baharı diye gazlanan ABD operasyonunda” doğru kişi ve iktidarlar arasında bir tercih değil de ülkemiz ve o milletlerin geleceğini doğru analiz yapsaydınız, bugün bu acılar ve krizler meydana gelmeyecekti.

İşte bundan sebep bugünden sonra ülkemiz ve o mağdur milletlerin geleceğini doğru analiz yaparak doğru kişi ve iktidarlar arasında doğru tercih yapmalısınız.

Tarihi bilmeyen, geleceği de bilemez.

Vesselam.

Necati YÜZÜAK

Etiketler: » » » » » » » »
1352 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.