logo

TÜRKİSTAN’ın Kayıp Aydınlanması-28

TÜRKİSTAN’ın Kayıp Aydınlanması-28

TÜRKİSTAN’ın Kayıp Aydınlanması-28

Türkistan’ın Seyyah Âlimleri-5

Harezmi’nin gökbilimiyle ilgili eserinin adı “Sind ve Hind’ten Gök Bilimi Tabloları” dır. Bütün halinde günümüze ulaşan Arapçadaki en eski gökbilimi çalışması bu eserdir. Kitabın hacmi büyüleyicidir. İçinde gök cisimlerinin hareketlerinden ve ayın doğuş vakitlerinden, sinüs değerlerine kadar, tanjantlara ve astrolojiye kadar hemen her şeyi gösteren yüzden fazla tablo vardır. Ayrıca coğrafya kitabı adlı eseri Arapçadaki ve batı dillerindeki daha sonra yapılmış, coğrafya çalışmaları için mihenk taşıdır.

Harezmi Bağdat’a geldiğinde 29 yaşındaydı.

Harezm’i matematik ve gökbilimi eğitimini Merv’de almıştı. Hangi ırktan sorusu halen bulunamamıştır. Konuştuğu dil farsça diye İrani diyenler, Yaşadığı bölge ve şehir Merv olduğu için Türk de diyenler vardır.

Bence ırktan ziyade Türk devletinin ve milletinin medeniyete katkıları dikkate alınmalıdır.

O çağda Arap İslam dünyasında felsefe çokça tartışılmıştır. Oysa felsefe ilerleme fikrine sadakatle bağlıydı. İlerlemenin aracı olarak da adet, gelenek ve inanç değil aklı önceliyordu. Bu büyük mücadele Farabi’lerin dönemi ile yoğunlaşır. 300 yıl sonra Gazali’ye kadar devam edecekti.

Bu tartışmalar devam ederken Arap asıllı büyük alim Kindi ortaya çıkacaktır. Kindi Aristo’nun Tanrının birliği ve ebedîliği fikrini onaylıyor. Ancak Aristo’nun cisminde ölümsüz olduğu tezinde, çıkmaza giriyordu. Daha önemlisi bu teori hem Musevilik, hem Hristiyanlık, hem İslam inancında temel olan Tanrı’nın kâinatı yoktan var ettiği tezi ile çelişiyordu. Bu bile Tanrı’nın bu fiilinden önce sanki noksanmış gibi bir mana ortaya çıkardığından ötürü, sorunlara yol açıyordu. Bu konuda mutezile, Kindi ve varisleri öz ile varlık ince bir ayrım yapmak suretiyle bir çözüm bulmuştu. Tanrı tek başına özü kapsıyor ve fiziki dünyayı varlığın bir nevi daha aşağıya bir seviyesine indirgemiş oluyordu.

“İmam Maturidi’nin bu konuda ortaya koyduğu düşünce sistemi müthiş. Allah (c.c.), insan ve evren üçlüsü ile varlık inancının temelini atmıştır”

Bunun yanı sıra Kindi, Aristo’nun ruhun varlığını kabul etmesini memnuniyetle karşılıyor ama Aristo’nun ruhun bedenden bağımsız varlığını sürdüremeyeceği fikrine bir Müslüman olarak iştirak etmiyordu.

Yunan düşüncesiyle İslam arasında ki bariz uyuşmazlığın bu ve diğer noktaları için Kindi, akıl ve inancın ikili aracını kullanmıştı. Yazmış olduğu “İlk Felsefe Üzerine” adlı eserinde aklın hakikati tayin etmede iki meşru araçtan birisidir der. Diğerini de Peygamberlerin aldığı vahiydir der. Kindi’nin halefleri Kindi’ye bir kötülük yaparlar. 3. bilme yolu olarak İlhamı kitaplarında yazarlar. Oysa Kindi akıl ve vahiy konusunda kararlılık göstermiştir. Onun için Kindi, akıl ve inancın birbiriyle tamamen uyum içinde olduğunu söyler.

Not: Yazısı dizisi devam edecek inşallah.

Necati YÜZÜAK

Etiketler: » » » » » » »
958 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.