logo

TÜRKİSTAN’ın Kayıp Aydınlanması-64

TÜRKİSTAN’ın Kayıp Aydınlanması-64

TÜRKİSTAN’ın Kayıp Aydınlanması-64

BİRUNİ

Gittiği her şehrin enlem ve boylamlarını çıkartıp not etmiştir. Biruni aynı zamanda Gazne’nin tam koordinatlarını hesaplamış ve kitabına koymuştur. Böylece Gazne’yi haritaya yerleştirmiş oldu.

Biruni, seyahatlerinde ayrıca jeolojik tabakaları ve fosilleri incelemiştir. Bu sayede Hindistan’ın büyük bir kısmının daha önce deniz olduğu kanaatine ulaşmıştı.

Bunca yıldır okuyan birisi olarak şunu söyleyebilirim. Jeoloji ile ilgili ilk tez ve araştırmada yine bizim insanımıza ait olduğu ortaya çıktı!

Allah’ın yeryüzünü bugünkü haliyle bütün ve tam olarak yaratıp yaratmadığı sorusunu daha önce sormuştu. Bu bulguları da yeryüzünün sürekli olarak evrime uğradığı tezini doğrular nitelikteydi. Biruni’nin elde ettiği en muhteşem sonuçlar gezegen döngülerine dairdi. Üstelik gözlemleri büyüleyici bir bicimde ayın ve bilinen gezegenlerin boyutları hakkında gayet tutarlı tahminlerde bulunmasını sağlamıştı.

Biruni bir defasında Pakistan’da kalan Pencap’taki Pind Dadan Han kentinde bir kaç gün mahsur kalmıştı. Yine yeryüzünün çapını ve çevresini hesapladığı sırada aklına bir fikir gelmişti. Bu sefer Harezm’de daha önce elde ettiği sonuçtan daha isabetli bir sonuca ulaşmıştı. Çapla ilgili bulduğu sonuç, modern zamanların hesaplarından sadece 16.8 km. eksikti. Bu rakamı bir dağın tepesinden uruğun alçalış açısını gözlemleyip sinüs formülü kuralını bu açıya ve bir usturlap yardımıyla hesapladığı dağın yüksekliğine uygulayarak elde etmişti. Başka gök bilimcilerde sinüs kurallarını kullanmışlardı ama Biruni’den önce hiç kimse sinüs kurallarını, yeryüzünün boyutunu hesaplamak şöyle dursun, pratik problemlerin çözümlerinde bile uygulamamıştı. Düz arazide aralarında mesafe olan iki nokta kullanmakta çok daha basit olan bu yöntem 600 sene boyunca aşılamayacak olan isabette bir sonuç vermişti. Aynı çalışmanın bir parçası olarak Biruni bir meridyenin derecesini ölmüştü. Bulduğu rakam günümüzden sadece 619,96 m. farklıydı.

Bu inanılmaz bir başarıydı. Tüm bu çalışmaları daha sonra Gazne’de yazacağı şaheseri El Kanun El Mesudi de (Mesudi Kanunu’nda) yer verecekti.

Sadece bu araştırma tek başına Biruni’ye ve dolayısıyla hamisine gökbilimi salnamelerinde (yıllıklarında) önemli bir yer kazandırmıştır. Fakat yine Biruni’nin Hindistan’da yaptığı bir kapsamlı ve öncü çalışma buradaki bulguları da aşmıştı.

Kadim veya  Orta Çağ dünyasında örneği olmayan ve sadece yakın asırlarda uygulanmaya başlayan bir entelektüel güç gösterisi yapmıştı. Biruni Hint medeniyetinin membaına ilişkin kapsamlı bir entelektüel iktisadi ve kültürel analiz sunmuştu. Ortaya Hint kaynaklarının tahkiki ile “El Hint” isimli bir eser çıkmıştı. Bu kitap sosyal bilimler, uluslararası çalışmalar, ilahiyat, düşünce tarihi ve bilim tarihi alanlarında bir disiplinler arası çalışma olarak tüm zamanların en büyük başarılarından biridir.

Buyurun yine bir ilkler tarihi!

Bunları ben demiyorum, batının namuslu ilim adamları söylüyor. Fikir namusu olan batılı aydınlar, her daim Türk milletinin insanlık tarihi içindeki mümtaz yerini teslim edip hak vermişlerdir.

Son yüzyılda gerek arkeolojik kazılar, gerek uzmanlık gerektiren testler ile bugün artık çok daha emin olarak, gurur duyarak Türk milletinin yerini hak ettiği yere koymalıyız.

Kompleks ve lümpenlikten uzak bir psikoloji ile çocuklarımızı yarınlara hazırlamalıyız.

Bu bilinç olmazsa olmazımızdır.

Not: Yazısı dizisi devam edecek inşallah.

Necati YÜZÜAK

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » »
1535 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.