logo

Türkiye, Suriye ve Doğu Akdeniz

Türkiye, Suriye ve Doğu Akdeniz

Türkiye, Suriye ve Doğu Akdeniz

Arap Baharı adı altında Tunus’ta başlayan halk hareketleri, Kuzey Afrika ülkeleri olan Libya, Tunus, Mısır’da, başlayıp Suriye’de son buldu.

O dönemin bazı yazarları siyasi iktidara yalakalık olsun diye şunları da yazdılar. Türk baharı. Sanki tüm bu olayların ardında biz varmışız, yeni Osmanlı geliyor gibi.

Neyse konumuz bugün farklı. Suriye özelinde Türk dış politikasını idare edenlerin çapsızlığı bugün bu olayları buraya getirdi ve halen bu çapsızlık devam ediyor.

Lütfen haritaya bakın. Akdeniz’de en çok sınırı olan ülke Türkiye. Peki, ikincisi kim Suriye. Peki, bu iki komşu ülke savaşta mı? Dolaylı olarak savaşta veya dost değil. Peki, Akdeniz’de tüm sınırı olan ülkeler petrol şirketleri ile anlaşma yapmış iken, bu karteller ile masaya oturmamış iki ülke var o da Suriye ve Türkiye. Bu şu demek sen eğer yanına Suriye’yi de alırsan Akdeniz’deki en büyük oyuncu olursun. Onun için bizi Suriye yönetiminden uzak tutuyorlar.

Ayrıca çok önemli bir konu daha var. Eğer bu alanları kendimiz işletebilirsek o zaman kartelin en büyük oyunu bozulacak.

Siyaseten Türkiye’deki iktidarın ben oturmam deme gibi bir tercihi olamaz. Bu devletin idaresi sizin ideolojik bakış açısı ile değil ülke menfaatleri gereğince yapılmalıdır.

Türkiye’de ikiyüzlülük almış başını gidiyor. Bakın ben size bir şey söyleyeyim. İsrail ile resmi savaşta olan tek ülke Suriye’dir halen. Eğer Suriye’deki iç kargaşa olmasa idi, İsrail Golan Tepeleri’ni alamaz idi. Bunu da sakın unutmayın.

Eğer konuya İslami açıdan dürüstçe bakılacak ise, aynı iktidar ABD’nin 2.Irak işgalinde hiç sesini çıkaramadığını hatırlatmak isterim.

Konuyu toparlarsak eğer. Oyunu kuranlar, ta başından bu yana Akdeniz üzerine oyunu kurdu. Tüm dünya ise seyretti.

Kritik bir diğer soru şu: Suriye’nin ve Türkiye’nin bu görünümü kime yarar? Rusya’ya yarar. Bu kaotik süreç ne kadar uzar ise Rusya Avrupa’ya gaz satmaya ve istediği fiyata satmaya devam edecek. Avrupa’nın başka şansı yok. Oysa Akdeniz’deki gazın satılacağı yer sadece Avrupa yani Rusya’ya rakip bir üretici.

Şimdi akıl zamanı. İdeolojik romantizm zamanı değil!

Rusya, şu anda Suriye’nin ipini elinde tutan ülke.

Teklif şu olmalı bizden; Doğu Akdeniz’de Türkiye, Suriye ve Rusya’nın ortak olduğu bir şirket ile hem arama hem pazarlama birlikte yapılabilir. Ve böylece Kıbrıs havzasında nefes alırız. Ayrıca BM’deki söz sahibi bir ülkenin veto kartı elimizde olur. Bu arada buna ilaveten acil olarak şu konuda halledilir; Süleyman Şah Türbesini, asıl yerine koyabiliriz. Yani Fırat’ın hem doğusunun hem batısının ortasında olan türbe yeri, bize tekrar verilmiş olur.

Rusya’nın elindeki Esad kartını yöneten akla böyle bir hamle yapılmalıdır. Eğer Rusya samimi ise bu üçlü teklife evet der. Eğer kendi iradesi dışında Suriye’ye gelmiş ise yok diyecektir. Bu şu demek olur. Büyük patronun isteği sonucu, Suriye’de olduğu görülür. O zaman bu bölgedeki kaos daha uzun yıllara yayılacak demektir. Bizde oyunumuzu buna göre kurarız.

ABD ve İsrail’in plan ise Babil’den sonraki en büyük hedef olan İbrahim’in (a.s.) toprağı olan Harran Ovası’dır.

Demem o ki önce düşman kim, onu bilmek lazım!

Selam ve Dua ile.

Necati Yüzüak

Etiketler: » » » » » » » » » » »
1909 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.