logo

Türkiye’deki Derin Ayrılık

Türkiye’deki Derin Ayrılık

Türkiye’deki Derin Ayrılık

Türkiye’nin son elli yılına baktığımızda merkez sağ ve mütedeyyin kesimin toplamı yüzde yetmiş, merkez sol ise yüzde otuz civarında idi. Her iki kesimde de yüzde beş radikal unsurlar vardı.

Şimdiki geldiğimiz noktayı analiz eder isek, bu çok vahim bir noktaya gelerek, yüzde 52’ye yüzde 48 olmuştur. Yüzde birin biraz üstünde bir kayma çok derin sapmalar getirecektir.

Peki, biz buraya nasıl geldik ve sonuçları ne olur?

Bugün çok kritik bir eşikteyiz. Neden mi?

Ülkemiz 1947’den bu yana Atlantik ekseninde kuzey uç devleti olarak batının hizmetinde ve batının çıkarları doğrultusunda hizmet verdi.

1947’den 1965’e kadar ABD ve NATO ile 56 adet sözleşme imzalandı. Bunun içeriğini kimse bilmiyor. Buna itiraz eden her siyasi lider ve kadroları ya tasfiye edilmiş ya da ağır müeyyidelere maruz kalmıştır.

Türkiye, milli iradesini 1974 Kıbrıs Harbinde ve 15 Temmuz 2016 gecesinde koymuştur. Lakin Batı’nın gidilecek yolu kalmayınca -bir strateji değişikliğine giderek- bizzat milletin kendi içinde ayrışmasını ve topyekûn itirazının önünü kapatacak derin fikir ve anlayış farkları inşa etmiştir.

Gelinen noktada sanki demokratik bir zeminde yol gidiliyor hissi ve propagandası ile yüzde 48’e kadar ulaştılar. Artık insanlar Erdoğan gitsin de kim gelirse gelsin moduna girdiler. İşte bu ruh hali ülkemizin istila edilme riskinden daha çok büyük risk içeriyor. Çünkü karşı blok (ki fikren ve ruhen asla bir olamayacak kimseler) için söz konusu ülke ve gelecek değildir. Bugünkü hedef çok nettir!!!

Bugünkü olayların ve beka meselesinin sosyolojik derinliği acilen masaya yatırılmalı ve acil çözüm yolları aranmalıdır.

Bizden söylemesi.

Yarın çok geç olabilir.

Necati Yüzüak

Etiketler: » » » » » » »
3261 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.